21 bin çocuk aile bekliyor

Demet ARAN-ANKARA (Anayurt Gazetesi) 

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünden alınan verilere göre Eylül 2002 itibarıyla koruyucu aile hizmetinden yararlandırılan çocuk sayısı 7 bin 607 oldu.

 

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden sorulan soruları yanıtladı. Buna göre Eylül 2020 itibarıyla koruyucu aile hizmetindne yararlandırılan çocuk sayısı 7 bin 607 oldu. Bu sayı ile birlikte Son yıllarda koruyucu aile hizmetinden yararlandırılan çocuk sayısının artış hızında bir azalma görüldü. 2012 yılında bin 492 olan koruyucu aile yanında bakımı sağlanan çocuk sayısı 2013 yılında 2 kattan fazla artarak 3 bin 351’e yükselmişti. Ancak bu artış hızı son 4 yılda yakalanamadı. 2016’da 5 bin 504, 2017’de 5 bin 642, 2018’de 6 bin 468 ve 2019’da 7 bin 259 çocuğun bakımı koruyucu aile yanında sağlandı.

Koruyucu aileliiğin tanıtımı ve teşviki için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının faaliyetlerinin adresi de son 1 yılda Cumhurbaşkanlığı Külliyesi oldu. Bakanlığa bağlı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünün CİMER üzerinden verdiği yanıta göre 2019 ve 2020 yılında ulusal ve yerel düzeyde yazılı ve görsel basında koruyucu aile hizmetini tanıtan çok sayıda haber ve röportaj yer aldı.

Ulusal düzeyde koruyucu aile hizmetinin tanıtımı ve yaygınlaştırılması amacıyla geçtiğimiz yıl 8 Mart’ta Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde iş insanları, medya mensupları ve sanatçıların katılımıyla koruyucu aile yemeği düzenlendi. 25-26 Şubat 2020 tarihlerinde farklı kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum temsilcileri ve medya mensuplarının katılımıyla “Koruyucu Aile Temelli Çocuk Koruma Sistemi” çalıştayı düzenlendi. Ayrıca çalıştay sonuçları Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yapılan programla kamuoyu ile paylaşıldı.

SİVİL TOPLUMLA İŞBİRLİĞİ

CİMER üzerinden verilen yanıta göre koruyucu aileliğe ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği çalışmaları da yürütülüyor.

Koruyucu Aile, Evlat Edinme Derneği (KOREV) de bu alanda farkındalık yaratılması için dezavantajlı çocuklarla çalışmalar yürüten Prof. Dr. Neşe Erol öncülüğünde hukukçu, sosyal çalışmacı evlat edinen ve koruyucu aile olan kişiler tarafından 2005 yılında kurulan bir dernek. KOREV, kurulduğu günden beri toplumu koruyucu aile ve evlat edinme konusunda bilinçlendirmeyi, koruma altındaki çocukların tüm haklarının korunduğu sağlıklı bir aile ortamında yetişmelerine katkı sağlamayı, süreç boyunca çocuklara ve ailelere destek olmayı, kamu ve sivil toplum işbirliği ile politika üretilmesinde aktif rol oynamayı amaçlayan faaliyetler yürütüyor.

EVLAT EDİNDİRİLEMEYEN 21 BİN ÇOCUK VAR

Derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Ülkü Aydeniz, gazetemize yaptığı açıklamalarda koruyucu aileliğin ne yazık ki evlat edinme kadar bilinmediğini, gelişmiş ülkelerde koruyucu ailelik ve evlat edinme oranlarının yüzde 85 civarıyken Türkiye’de bu oranın yüzde 30’larda kaldığını dile getirdi. Aydeniz ayrıca Türkiye’de evlat edindirilemeyen 21 bin çocuğun olduğunu söyledi.

Aydeniz, evlat edinme ile koruyucu aile arasındaki farklardan en temelinin koruma altındaki çocuğun 18 yaşına kadar ailenin soyadını alamaması ve yasal mirasçısı olamayışı olduğunu aktardı ve şöyle devam etti:

“Evlat edinme statüsündeki çocuklar terk edilmiş ya da biyolojik ailesinin rızasının alındığı çocuklardır. Ancak biyolojik ailesinin yanında uygun olmayan şartlar sebebiyle (ihmal, istismar, şiddet gibi) devlet koruması altına alınan çocuklar koruyucu aile yanında yaşamaya uygun çocuklardır. Biyolojik ebeveynleri vardır. Ancak çocuklarımız sürekli koruyucu aileleriyle birlikte yaşar, her türlü sorumlulukları koruyucu ailelerindedir.”

BEKARLAR DA KORUYUCU AİLE OLABİLİYOR

Koruyucu aileliğe başvurabilmek için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, 25-65 yaş aralığında olmak, Türkiye’de ikamet etmek, düzenli gelir sahibi olmak, en az ilkokul mezunu olmak gerekiyor. Üstelik bekarlar ve biyolojik çocuk sahibi olanlar da koruyucu aile olabiliyor.

Aydeniz, evlat edinmeye başvuruların çok olması nedeniyle bekleme süresinin 3-5 yıl aralığında olduğunu ancak koruyucu ailelikte 6-8 ay arasında tüm sürecin tamamlandığını belirtti.

ÇOCUKLAR DEĞERSİZ HİSSEDİYOR

Devlet kurumlarına çocuk bakımına da dikkat çeken Aydeniz, bu kurumlarda çocukların bakım verenlerle temaslarının yetersiz olduğunu, birebir ilgi ve sevgi eksikliği yaşadıklarını, bakım verenlerin sürekli değiştiğini ifade ederek bu koşullarda çocuklarda değersizlik hissinin meydana geldiğini, çocukların toplumda yaşamak için gerekli donanımlara sahip olmadan yetiştiğini kaydetti.

TÜRKİYE’DE ORAN DÜŞÜK

Gelişmiş ülkelerle Türkiye’yi koruyucu ailelik ve evlat edinme alanında kıyaslayan Aydeniz, gelişmiş ülkelerde devlet kurumlarında personel eliyle bakım modellerinin 1950’lerden itibaren giderek azaldığını, birçok ülkede terk edildiğini söyledi ve bu ülkelerde koruyucu ailelik ve evlat edinme oranlarının yüzde 85 seviyelerinde iken Türkiye’de bu oranın yüzde 30’larda kaldığını aktardı.

KORUYUCU AİLELİK DE NORMAL BİR AİLE BİÇİMİ

Koruyucu aileliği teşvik etme ve farkındalığı artırma amacıyla çalışmalar yapmanın önemli olduğunun altını çizen KOREV Yönetim Kurulu Başkanı Aydeniz,  yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

“Koruyucu aileliği görünür kılmak, evlat edinmenin ve koruyucu aileliğin de son derece normal bir aile biçimi olduğunun vurgulanması gerekmektedir. Çocuk alanında çalışan farklı dallardaki meslek elemanlarının koruyucu ailelik hakkında bilgi sahibi olması, medyada konunun işlenmesi, derneğimizin de oldukça sık gerçekleştirmeye çalıştığı, üniversitelerde sempozyumların, panellerin, kongrelerin düzenlenmesi ve oturumlarına koruyucu ailelik konusunun da dâhil edilmesi, koruyucu ailelerin, bizzat yaşantılarını ve çocuklarıyla kurdukları can bağını anlatması koruyucu aileliğin bilinirliğini artıracağı gibi alandaki bilgi kirliliğinin de önüne geçilerek, doğru bilgilerin aktarılmasına yardımcı olacaktır. Aynı zamanda disiplinler arası bir çalışma ile devlet, sivil toplum, akademi işbirliği ile kitlelere hitap eden etkinlikler yapılması da etkili olacaktır. KOREV olarak amacımız yılda bir haftanın koruyucu aile haftası olmasını sağlayarak bu etkinlikleri düzenlemektir. Bilgi kirliliğini giderecek şekilde medyanın etkin ve verimli kullanılması, hazırlanan senaryolarda konunun işlenmesi de önemli bir farkındalık yaratacaktır. Ayrıca yaşanan aksaklıkları giderecek yasa ve yönetmeliklerde yapılacak düzenlemelerde sistemin önünü açacaktır.”

Haber sitesine gitmek için tıklayınız.